Bu Oyun Hakkında

Orbion’a Hoş Geldin: Sırları Çözmeye ve Eğlenmeye Hazır mısın?

Orbion, binlerce yıldır ruhani kürelerle korunuyor. Ama bir sabah, şehrin kalbinden bir küre kayboluyor ve fısıltılar başlıyor: “İçimizden biri hain…”

Her hamle, her bakış bir ipucu taşıyor. Diğer muhafızlarla masaya oturup tüm sırları çözmeye ve şehri kurtarmaya hazır mısın? Sırlar, blöfler ve karanlık hamlelerle dolu bir gün seni bekliyor.

Orbion, gizem ve strateji üzerine kurulu 4 kişilik bir masa oyunudur. Masada 3 Guardian ve 1 Evil Eye rolü bulunur.

Guardian’ların amacı: Evil Eye’ı ortaya çıkarıp yok etmek. Evil Eye’ın amacı: Kimliğini gizleyip hayatta kalan son oyuncu olmak.

Her turda:

▪ Oyuncunun önüne rastgele 4 Küre çıkar.

▪ Oyuncu bir küre seçer (Guardian 1 eşya görür, Evil Eye 3 eşyayı görür).

▪ Sorgulama başlar: Sorularla kimlikler test edilir.

▪ Oyuncu seçtiği küreyi birine fırlatır → hedef 1 can kaybeder.

Kazanma koşulları:

Evil Eye ölürse → Guardian’lar kazanır.

Sona 2 oyuncu kalırsa → Evil Eye kazanır.

Her hamlede dikkat, mantık ve ikna gücü belirleyici. Maskeni gizle, rakibini çöz, hayatta kalan taraf ol!





Orbion'un Kahramanları (Dört Muhafız)

Shark (Deniz Kuvvetleri Kahramanı) Shark, liman mahallesinde büyüyüp fırtınalı gecelerde kaybolan gemileri bulmakla büyümüştü. Dalgalara karşı verdiği mücadele, ona cesaret ve sezgiyi birlikte kazandırmıştı. Masadaki sessizlikte gözleri etrafı tarıyor, en küçük titreme ve bakıştan hainin planını çözmeye çalışıyordu. Her hareketi, hem kendini hem şehri koruma isteğiyle şekilleniyordu.

Monk (Savaş ve Mistiklerden Sorumlu) Monk, tapınakların sessiz duvarları arasında yetişmiş, mistik güçleri ve dövüş sanatlarıyla kendini sınamıştı. Masadaki disiplinli duruşu, içindeki hesaplayan ve her detaydan şüphe duyan zihniyle birleşiyordu. Her hamlede, hem hainin izini sürüyor hem de kaosu yönetmeye çalışıyordu; onun için bu, hem görev hem kişisel sınavdı.

Oni (Doğanın Koruyucusu) Oni, ormanın derinliklerinde büyümüş, toprağın ve rüzgarın sesini dinleyerek yaşamıştı. Sessiz ve sabırlıydı; her nefesi, her duruşu masadaki gerilimi ölçüyordu. İçinde, doğayı korumanın verdiği sükûnetle birlikte hainin sinsi adımlarını yakalama arzusu vardı. Her ipucu, onun için bir işaret, her bakış bir fırsattı.

Candy (Z Kuşağından Sorumlu) Candy, genç mahallenin hızlı ve kaotik ritmiyle büyümüştü. Teknoloji ve iletişim onun doğal yeteneği olmuştu; insanları okumak, bilgiyi analiz etmek ve yönlendirmek onun işiydi. Masadaki her seçim, her taş ve kart hamlesi onu hem geriyor hem heyecanlandırıyordu; kim hain, kim değil sorusunu çözmek adeta bir meydan okumaydı.